Hira'ya sesleniş 4
Merhabalar sevgili Hira, Yine ben geldim. Çünkü bu hâldeyken başka nereye gidebilirim, bilmiyorum. Bu aralar buluşamadık seninle. Kaleme sarılmaya bile dermanım kalmamıştı Hira. Güçsüzlüğüm bile güçsüzleşmişti. Ama sana yazabilirdim o da sen yoktun Hira.. Ben de yokluğuna mektup yazdım. Anlattım, dertlerimin ucunu birbirine bağlayıp nasıl yeni günlere ulaştığımı. Ya da ulaşmış gibi gibi yaptığımı. Mektubumun daha yarısındayken gözyaşım damladı, kelimeler yüreğimi dağladı, mürekkep de dayanamayıp dağıldı. Hira, kapımda buyur bekleyen birçok düşünce. Bense ışıkları söndürmüş, perdeleri çekmiş evde yokum numarası yapıyorum. Zile basar basar giderler diyorum. Evet, bazıları dediğim gibi yapıyor. Ama geri kalanlar, içerde olduğumu biliyor. Mecbur açıyorum kapıyı. Hoşgeldiniz, uyuyordum da duymadım zili diyorum. Gülüyorlar, inanmadılar. Ben de inanmadım zaten. Neyse, müsait değilim diyip kapıyı yüzlerine kapatmayı planlarken kapı benim yüzüme kapanıyor. Ben onları kapı dışarı etmeyi düşünür